Alerji
Alerji; vücudun yabancı olarak tanıdığı solunan, yenebilen, enjekte edilebilen veya deriye doğrudan temas eden organik veya bazı inorganik maddelere karşı savunma mekanizmasının olması gerekenden fazla çalışması durumudur.
Bazı durumlarda vücudumuz polenler, kedi veya köpek tüyü, ev tozu, iş yerindeki tozlar gibi yabancı maddelere karşı duyarlılık gösterirken, aşırı duyarlılık gelişen kişilerde yumurta, süt gibi besinlere de vücutta alerjik reaksiyonlar gösterebilir.
Besinlerle oluşabilen reaksiyonlar iki gruba ayrılabilir.
İlk grup, alerjinin ve savunma sisteminin aşırı reaksiyonunun olmadığı, bir takım normal olmayan yanıtların bulunduğu “besin intoleransı” olarak nitelendirilen gruptur.
İkinci grup ise savunma sistemi aracılığıyla besinlere karşı gösterilen aşırı reaksiyonlarıdır. Bu aşırı duyarlılık reaksiyonları, savunma sisteminin önemli bir parçası olan immünoglobulin E (IgE) moleküllerinin olduğu reaksiyonlar sonucunda ortaya çıkabileceği gibi, IgE molekülünün yer almadığı reaksiyonlar sunucu da ortaya çıkabilir. Bu grup Besin alerjileridir.
Besin alerjileri anne karnından itibaren başlayabileceği gibi, bebeklik döneminden veya çocukluk döneminden itibaren de başlayabilir.
Alerjen gıdalar ile antikorlar karşılaşınca ortaya histamin vb. pek çok kimyasal madde salgılanır ve bu maddeler kılcal damarların daralması ile kızarma, damarların geçirgenliğinin artması ile kabartı ve şişme, solunum yollarındaki veya bağırsaklardaki düz kaslarda kasılma ile solunum zorluğu ve ağrı, derideki sinir uçlarında uyarılma ile kaşıntı ve ağrı gibi bazı alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
Alerjilerin yaygın olan belirtileri:
Deride: Kaşıntı, yanma, kızartı, ateş, terleme, ürtiker, su toplayarak kabarma, kırmızı lekeler.
Kulak-burun-boğazda: Burun tıkanıklığı, hapşırma, burun kaşıntısı, burnun devamlı akması. Boğazdan akıntı, boğazda ağrı, kuruluk veya gıcık, damaklarda kaşıntı, kuru öksürük. Kulaklarda çınlama, tıkanma, ağrı, orta derecede sağırlık, baş dönmesi ve dengesizlik.
Gözlerde: Görmede bulanıklık, ağrı, sulanma, ışık hassasiyeti, göz kapağında seğirme ve kızarıklık.
Solunum: Nefes darlığı, öksürük, bronşlarda mukus oluşumu.
Kardiyovasküler: Kalpte çarpıntı, nabız hızının artması ve düzensiz olmasıateş, üşüme, karıncalanma.
Sindirim sistemi: Ağızda kuruluk, midede yanma, hazımsızlık, bulantı, kusma, ağrı, kramplar, ishal.
Genitoüriner: Sık, ağrılı idrara çıkma, idrarını kontrol edememe, vajinal kaşıntı veya akıntı.
Muskular: Yorgunluk, eklem ve kaslarda ağrı, vücutta ağrı ve spazm.
Sinir sistemi: Baş ağrısı, migren, keyifsizlik, halsizlik, gerginlik, anksiyete, huzursuzluk, sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu.
Besin alerjilerini çoğu buğday, inek sütü ve ürünleri, yumurta, kabuklu deniz ürünleri, yer fıstığı gibi kuruyemişler, soya ve soya ürünleri, bakliyatlar ve susam gibi besinlere karşı gelişmektedir. Ancak tüketilen her besine karşı alerjik reaksiyonlar gelişebilir.
Alerilerde toksik yük arttığı ve savunma sistemi fazla çalıştığı için kalıcı olarak tedavi edilebilmesi için alerjiyi yaratan asıl sebeplerin ortadan kaldırılması gerekir. Alerjisi olan bireylerde biofeedback terapileri ile kişilerin alerjik olduğu besin ve ürünleri ile toksik ve organik maddeler tespit edilir ve bu ürünlerin ters frekansı kişinin vücuduna gönderilerek nötrleme işlemi yapılır. Alerjen olduğu tespit edilen kişinin beslenme düzeninden çıkarılır.
Çok az miktardaki besinlerin tüketilmesiyle bile şiddetli reaksiyon olabileceği için alerjen gıdanın zerresinden dahi kaçınılmalıdır.
Güncel tıp yaklaşımında alerji tedavilerinde ilaç veya aşı ile alerjinin şiddetini azaltmak hedeflenir. Tamamlayıcı tıp ve biyofeedback terapileriyle alerjiyi tedavi etmekten çok, alerjiye neden olan temel problemleri ortadan kaldırmak hedeflenir. Biofeedback terapileriyle alerjik semptomların altındaki nedenler tespit edilir ve daha sonra bağırsak florasının iyileştirilmesine, gıda intoleransının ortadan kaldırılmasına, alerjenler üzerinden frekans silinmesine ve vücutta toksik ve ağır metal birikimine yönelik terapiler yapılarak bu semptomlar baskılanır ve alerji ortadan kalkar. Alerjilerde de bütün hastalıklarda olduğu gibi kişi bireysel değerlendirilmeli ve biofeedback terapileri de kişiye özel planlanır.
Alerjiler için biofeedback terapileri 4 gün ara ile yapılan 4’er seanslık kürler halinde uygulanır. Son seansın ardından 3 hafta ara verilerek kişinin durumuna göre terapiye son verilir ya da devam edilir. Uygulanacak kür sayısı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Biofeedcack alerji terapisi yan etkisizdir. Terapi başladığı andan itibaren çoğu hastada hemen rahatlama görülmeye başlanır.




