Ozon Terapi
Vücudumuz gerek iç hasarlarla, gerek dışarıdan gelen tehditlerle baş edebilmek için antioksidan sistem adı verdiğimiz bir savunma mekanizması kullanmaktadır. Her soluk alıp verdiğimizde belli bir oksijen radikali oluşmaktadır ve bu oluşan radikaller gerek hücrelerimizde gerekse dokularımızda yaşlanma adı verdiğimiz değişikliklere sebep olmaktadır. Bu oksijen radikallerini uzaklaştırmak için gıdalarda bulunan antioksidanları kullandığımız gibi, vücuda kontrollü bir şekilde oksidan madde (yani ozon gazı) vererek de vücudumuzun bu antioksidanları üretmesini sağlayabilmekteyiz.
Ozon gazı, Scripps Enstitüsü’ndeki çarpıcı bir keşifte aslında vücudumuzun tarafından da üretilen bir gaz olduğu tespit edilmiş olup aynı zamanda doğada bulunan en güçlü oksidan olan üç atomlu oksijendir (O3).
Ozon terapi 1900’lü yılların başından beri tüm dünyada yaygın bir şekilde kullanılan etkili bir yardımcı tedavi yöntemidir. Etkinliğini antioksidan sistemi harekete geçirerek göstermektedir.
Ozon’un ANTİVİRAL, ANTİBAKTERİYEL ETKİSİ doza bağımlı olarak 3 mekanizma üzerinden gerçekleşir;
-
-
- OKSİDAN-ANTİOKSİDAN ETKİ
- ANTİ-ENFLAMATUAR ETKİ
- İMMÜN MODULATÖR ETKİ (AKTİVASYON – SUPRESYON yaparak bağışıklığı dengeleyici etki)
-
Ozon yeryüzünde bilinen en güçlü üçüncü OKSİDAN AJAN olması nedeniyle EN GÜÇLÜ DOĞAL DEZENFEKTAN olarak da kabul edilir. Piyasada yaygın olarak kullanılan dezenfektan maddesi olan Klordan 3125 defa daha güçlü mikrop öldürücü olarak kabul edilir.
Ozonun vücuttaki en önemli etkisi vücutta AKUT OKSİDATİF STRES oluşturarak ANTİOKSİDAN SİSTEMİ AKTİVE ETMESİ’ dir. Antioksidan sistem vücudumuzun hem iç hem dış tehditlere karşı kendisini savunmak için kullandığı bir dizi enzimden oluşmaktadır.
-
-
- Vücutta oluşturulacak bu oksidan mekanizma ile antioksidan sistem aktive edilir. Böylece hücrelerimiz (Glutatyon Peroksidaz, Katalaz, Süperoksit Dismutaz) gibi enzimlerin sentezini arttırarak savunma ve yenilenme özelliğini kuvvetlendirir.
- Antioksidan sistemimiz güçlü olması demek,
- Hücrelerimizin enerji ihtiyacını karşılayan MİTOKONDRİ’lerin uyarılmasıyla (ATP yapımı yani enerji üretiminin artması),
- İMMÜN SİSTEM’in uyarılmasıyla bağışıklık sistemimizin dengelenmesi, DETOKSİFİKASYON yolaklarının aktive olması ile vücudun toksik atıklardan temizlenmesinin sağlanması ve
- METABOLİK ve HORMONAL SİSTEMLERİN daha iyi çalışması demektir.
-
Bakterilerin antioksidan kapasitesi, insan hücresinin antioksidan kapasitesine oranla daha zayıf olduğu için, bakteriler ozona karşı dayanıksızdır. Bu durum ozon terapinin antibakteriyel etkinliğini göstermektedir.
Ozon, özellikle zarflı virüslerin, sağlam hücreye tutunan lipoprotein ve glikoprotein yapısını bozarak antiviral etkinlik göstermektedir. Daha virüs hücrelerimize tutunamadan virulansını yani hastalık yapabilme özelliğini kaybetmektedir.
Lipit içeriği yüksek olan zarflı virüsler(HIV-Herpes-Herpes ve Coronavirüs) , OZON’ la kolayca etkileşen lipidi daha fazla içerdiğinden, zarfı olmayan virüslere göre ozona daha duyarlıdır.
Ozon virüslerin hücreye tutunmalarını zarflarına zarar vererek engellerken, aynı zamanda immun sistemimizin virüslere verdiği yanıtı da güçlendirerek virüslerin inaktive olmasını kolaylaştırmaktadır.
Ozon terapi hem viral hastalıklara karşı koruyucu, hem de tedavi edici etkinliğe sahiptir.
Ozon Terapisi Güvenli Mi?
-
-
- Ozon tedavisi son derece güvenli bir tamamlayıcı terapi yöntemi olup şimdiye kadar rapor edilen komplikasyon oranı: 000 tedavi başına sadece 0.7’dir.
- Bu oran ozon tedavinin çok güvenli bir tedavi yöntemi olduğunun göstergesidir.
-
Ozon Terapi Nasıl Uygulanır;
-
-
- Kanın özel bir cam şişe aracılığıyla vücut dışında ozonla karıştırılarak tekrar vücuda gönderilmesi yoluyla (Major Uygulama)
- Rektal olarak ozon gazının direk anüsten içeri verilmesiyle.(major uygulama)
- Enjektöre alınan kanın ozon ile karıştıtılıp kas içine verilmesi ile (minör uygulama)
- Ozon gazının bir enjektör aracılığıyla direk hastalıklı bölgeye (cilt üzerine-eklem içine) verilmesiyle uygulanabilmektedir. (Lokal uygulama)
-
Ozon Hangi Hastalıklarda Tedaviye Yardımcıdır? Nerelerde Kullanılır?
Ozonterapi içinde immun sistem, yani bağışıklık sisteminin yer aldığı tüm hastalıklarda kullanılabileceği gibi, genel sağlığın korunması amacıyla da antiaging amaçlı kullanılabilir.
1. Halsizlik, kırgınlık, yorgunluk gibi enerji seviyesinin düşük olduğu durumlarda kullanılabilir.
2. Anti-aging (yaşlanma karşıtı)
3. Otoimmun hastalıklar
a. Romatoid artrit (RA)
b. Ankilozan spondilit (AS)
c. Myastenia graves (MG)
d. Hashimoto tiroiditi
e. Behçet Hastalığı (üveit)
f. Still Hastalığı
g. Sistemik Lupus Eritamotosus (SLE) gibi bir çok otoimmun hastalıkta bağışıklığın düzenlenmesi amacıyla kullanılabilmektedir.
4. Bakteriyel enfeksiyonlar (korunma-Tedavi) antibakteriyel etkinliği yüksektir
5. Viral Enfeksiyonlar (korunma-tedavi) antiviral etkinliği yüksektir
6. Diyabete bağlı gelişen komplikasyonlarda (Diyabetik ayak, diyabetik nöropati, diyabetik retinopati, diyabetik nefropati) ve insülin direncinin kırılmasında yardımcı bir tedavi yöntemidir.
7. Kalp- damar hastalıklarında (Varis-HT) dolaşımı düzenleyerek dokuların oksijenlenmesini arttırmaktadır.
8. Çok kuvvetli bir ağrı kesici etkinliği mevcuttur. Hem antienflamatuar, hem analjezik etkinliğe sahiptir. Ağrı tedavisini desteklemektedir.
9. Kronik Enflamatuar Bağırsak Hastalıkları, Ülseratif kolit ve Crohn Hastalığı gibi bağırsakta kronik enflamasyon olan durumlarda
10. Alerjilerde, immun sistemi düzenleyerek, semptomların (kaşıntı-hapşırma-konjonktivit) gerilemesine yardımcıdır.
11. Kanserde, bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun kanserle savaşmasında destekleyici bir tedavidir.
Kimlere Uygulanmaz?
- Glikoz 6 fosfat enzimi eksik olanlarda veya olmayanlarda (FAVİZM) Eğer bakla yedikten sonra sarılığınız oluyorsa lütfen doktorunuza bildiriniz.
- Hipertiroidisi olanlara
- Aktif kanaması olanlara
- Akut myokard enfarktüsü (yeni kalp krizi) geçirenlerde.
- Coumadin kullanan hastalarda UYGULANMAMALIDIR.
Etkin bir ozonterapi haftada 2 gün olmak üzere toplam 10-12 kez kanın ozon gazı ile karıştırılarak vücuda geri verilmesiyle elde edilmektedir. Kaç seanslık terapi yapılacağına, klinik durumunuza ve semptomlarınıza göre doktor tarafından karar verilmelidir.




